21 Şubat 2017 Salı

DÖNÜŞEMİYORUM...


Bu sıralar dikkat çekici yoğunlukta “deniyorum ama olmuyor, dönüşemiyorum bir türlü” konulu mailler geliyor…
  
Yuvaya Yolculuk yazımı şöyle bitirmiştim: “Yıllardır uğraşıyor ve hala yuvaya biraz olsun yaklaştığınızı hissedemiyorsanız büyük olasılıkla yanlış harita ile ilerlemeye çalışıyorsunuz demektir. Sizin için sadece kendi haritanız doğru çalışır, onu bulun…” ve yine aynı yazımın içinde Human Design’ın bize hayat yolunda nasıl ilerleyeceğimizi sunan bir harita gibi olduğunu söylemiştim…

Dört tip vardır; bu dört tipin hayatta ilerleme yolu ve aracı birbirinden farklıdır… 

Başka şekilde bunu anlatırsak: 
Eğer sizin aracınız helikopter ise havada çok rahat ilerlersiniz, zorlanmadan, koşulları zorlamadan akıp gidersiniz ama otobanda ilerlemeye çalışırsanız öylece sıkışıp kalırsınız, bir cm ilerleyemezsiniz…

Eğer aracınız bir kano ise hayat yolunuz bir nehirdir ve akıntı ile siz de akıp gidersiniz ama havada ya da otobanda olmaz, yapamazsınız…

Hayat aracınız bir motosiklet ise yolunuz otobandır…. Şovunuzu yaparsınız, uçmayı denerseniz, belki birkaç saniye havalanabilirsiniz ama kaçınılmaz sonuç yere çakılırsınız; sığ sularda belki kullanabilirsiniz ama bir süre sonra ya çamura saplanır ya da motora giren su ile çalışamaz hale gelirsiniz.

Hayat aracımız, bizim hayat yolumuz için uygun şekilde inşa edilmiştir. Biz zihinle kendimize yeni bir yol seçmeye çalışsak da, aracımızı ona göre modifiye etsek de illaki tıkanır, sıkışır ve bir süre sonra ilerleyemez hale geliriz…

Hayat zor mu? Sizin için hazırlanan kurallara uymadığınızda zor, başka şekillerde hareket etmeye çalıştığınızda zor, kuralları bilmeden hareket etmeye çalıştığınızda da zor…

Bir danışanım yıllarca astroloji, pin kodu, doğum sayısı vs gibi bir sürü kendini tanıma yöntemini araştırmış ve üzerilerinde çalışmış, eğitim süreçlerinden de geçmiş… Analiz sırasında bana “evet bu yeteneğim olduğunu bana hepsi söylüyordu ama bu yaşıma kadar bunu kullanamadım, ortaya çıkmadı. Şimdi anlıyorum, aslında nasıl kullanacağımı bilmiyormuşum." dedi...

Size, bir özelliğinizin olduğunun söylenmesi onu kullanabileceğiz anlamına gelmiyor… doğru kullanım şekilleri ya da o yeteneğin ortaya çıkması için bazı koşullar gerekli olabilir… Bunlar farklı ve kişiye özel durumlar olduğundan teker teker anlatılabilecek gibi değiller… 

Kendini tanımak demek kendinle ilgili her şeyi bilmek değildir. Nasıl hareket edeceğini bilmektir, yeteneklerine ve farklılıklarını doğru kullanmaya götürecek yolları ve o yoldan alıkoyan zihin oyunlarını bilmektir…

Birkaç yıl önce arkadaşım, kimliği yok etme üzerine, "ben hiçim, hiç kimseyim" kavramı ile ilgili bir konuşma göndermişti… Konuşmayı çok hatırlamıyorum ama  soru soran bir kadın dikkatimi çekmişti. Kadının kendini kaybettiği her halinden belliydi, ruhsal gelişim metotları arasında kaybolmuş… duruşu, ses tonu, söyledikleri… zaten bir hiç olmuş ve bu kadına yine bu öneriliyordu. Cidden çok kötü bir videoydu… belki benim gibi belirli bir kimliğe tutunmaması gereken kişi için “hiç olma kavramı” doğru olabilir, o da düzgün anlatılırsa ama ya kimliklerini kaybetmemesi gereken insanlığın %50'si ne yapacak… Hiçliğin peşinde koşarken hayatın içinde savrulacak ve oradan oraya toslayacaklar… 

Neyi geliştirmenin ya da törpülemenin iyi olacağını bilmeden hareket ederseniz; kendinizi, ortaya çıkarmanız gerekeni daha da yok ederken, törpülemeniz gerekeni daha da sivriltirken bulabilirsiniz. Zihin size bunu mutlaka yaptırır; onun görevi sizi yoldan çıkartmak…

Evet uğraşıyorsunuz, okuyorsunuz, dinliyorsunuz, elinizden geleni yapıyorsunuz ama olmuyor… Doğru şey üzerine çalıştığınıza emin misiniz? Kendiniz için doğru tercihleri yaptığınıza? Doğru kişileri seçtiğinize? Mesela seçim için kriteriniz ne? Bu kriteri belirleyen zihin mi? öz mü?

Human Design’da 7 yıl kavramını duyanlar bu süreyi çok uzun buluyor…Değil 7 yıl,  27 yılını dönüşüme harcayıp milim ilerleyemeyen hatta kaybolan insanlar var… Human Design size kendi yolunuzda kendi aracınızla nasıl ilerleyeceğinizi anlatıyor, Dönüşüm Başlasın’da ise bunu hayata nasıl geçireceğimiz üzerine çalışıyoruz… Teorik bilgiyi hayata geçirdiğimizde bir değeri, önemi vardır...

Neden Dönüşüm Başlasın ismini verdim? Çünkü ben bir manifestörüm ve manifestörlerin bu dünyadaki görevi “başlatmak”tır. İşi, projeyi, ilişkiyi, arkadaşlığı, sohbeti vs vs… başlatmak bizim görevimiz. Diğer yandan benim hayat amacıma bakarsak onda da insanların hayatlarını değiştirmeleri için provoke etmek ve başlangıç butonuna basmak vardır.  Buradan da başlatmak geliyor… Dönüşüm Başlasın ismini bulmak çok zor olmadı, hayattaki misyonum bu…

Ve tekrar etmek bazen iyidir “Yıllardır uğraşıyor ve hala yuvaya biraz olsun yaklaştığınızı hissedemiyorsanız büyük olasılıkla yanlış harita ile ilerlemeye çalışıyorsunuz demektir. Sizin için sadece kendi haritanız doğru çalışır, onu bulun…

İletişim için: arslaneb@gmail.com

Fotoğraf için Aydan Çınar'a teşekkürler...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder