27 Şubat 2019 Çarşamba

Madem Bu Dünyaya Geldik, İyi İş Çıkaralım…


Ekonomik kriz, seçimler, piyasaların durgunluğu, gelecek kaygısı, içsel çalkantılar, ilişki ve iletişim sorunları, uyku problemleri, kan ter içinde uyanma, hiçbir şeye konsantre olamama ve hiçbir şeyden keyif alamama, sürekli tedirginlik, kızgınlık, beklentilerin hüsranla sonuçlanması… 

Bu dünyaya gelmeyi belki bir ceza olarak görüyorsunuz ve neden bu hayatı yaşamak zorunda olduğunuzu anlayamıyorsunuz. Keşke doğmasaydım; keşke başka koşullarda doğsaydım; başka ülkede olsaydım, şöyle yeteneklerim olsaydı; bana da bir fırsat sunsalardı, diyorsunuz.

Üzgünüm ama bu hayata, yaşamaya geldiğimiz kişi olmak için geldik. Bu ülkede, bu aile, bu çevrede, bu koşul ve yeteneklerle… Sorun koşullarda değil bizim yanlış kişi olarak yaşamaya çalışmamızda. Astroloji olsun, Human Design olsun, diğer başka yöntemler olsun bize artık bu hayata neden geldiğimizi, yeteneklerimizi, karakterimizi söylüyorlar. Dışarıya bakmak, başkasına özenmek, kendimizden ve koşullarımızdan nefret etmek ve başkalarını suçlamak yerine yaşamaya geldiğimiz hayatı en iyi performansla yaşayalım. Benim hayat mottolarımdan biri “madem bu hayata geldik, iyi iş çıkaralım” dır… Kaçış yok, geldik bir kere.

Herkes için iyi yaşamak farklıdır, tek bir yanıt yoktur. Ama Human Design dili ile konuşursam eğer dört tipin dört farklı iyi yaşadığını gösteren işaretleri vardır: Manifestörler için bu işaret HUZUR’dur. Huzurlularsa doğru yoldadırlar. Jeneratörler için iyi yaşadıklarının işaretleri TATMİN, Projektörler için BAŞARI ve Reflektörler için SÜRPRİZ’dir.

Doğru yaşamadığınızı gösteren işaretleri de vardır. Manifestörler için ÖFKE, Jeneratörler için HÜSRAN, Projektörler için ACI ve Reflekrörler için HAYAL KIRIKLIĞI’dır.

Bu işaretler size, sadece birer kelime gibi gelebilir ama Human Design ile ilgilenenler, analizini yaptıranlar bilirler ki, bu kelimeler aslında yaşamdaki önemli kilit noktalarıdır. Bu duyguların neden farklı olduğunun, kaynağının ne olduğunun gerekçeleri ve açıklamaları vardır.

Hayat sizin... ve işinizi nasıl çıkaracağınız tamamen size kalmış… Yaşamaya geldiğimiz bu hayatın son nefesini verirken, siz hangisini demeyi tercih ediyorsunuz keşke mi, iyi ki mi?

6 Şubat 2019 Çarşamba

Arkadaşlık, Farkındalık, Uygulama… DEĞİŞİM KOÇLUĞU



Günümüzde gerçek anlamda paylaşımlar olmadığından, büyük çoğunluk kalabalıklar içinde yalnızdır. Oyalanmak ya da vakit geçirmek için çevrelerinde bir sürü arkadaş, akraba olsa da paylaşılan sadece zamandır. Bazıları bunu da yaşayamıyor olabilir. Her iki durumda da tek kaldığınızda içinizde anlatmak istedikleriniz, sormak istedikleriniz ya da anlam veremediğiniz şeyler için bir başkasının fikrini alma isteği ve yalnızlık duygusu ile sıkışıp kalırsınız.

En son ne zaman içinizden geçenleri anlatabildiniz? En son ne zaman gerçekten dinlendiğinizi hissettiniz? En son ne zaman korkmadan kendinizi ifade edebildiniz?

Sizin de konuşma konularınız, herkesin olduğu gibi, son tatil anılarınız, çocuklarınızın gittiği kurslar, almayı planladığınız ev, işle ilgili sorunlarınız, aşk hayatınız, politika, ekonomi, magazin ve ortak tanıdıkları çekiştirmek mi?

Peki, bu konuların içinde siz neredesiniz? Siz yoksunuz ki… Sizin hayalleriniz nerede? Sizin hayal kırıklıklarınız nerede? Sizin düşünceleriniz nerede? Bu konuların hepsi sizin çevrenizde dönse de siz değilsiniz… Ana karakter, özne, kursa giden çocuğunuz, tatildeki gezdiğiniz yerler, aşık olduğunuz kişi/eşiniz, iş arkadaşlarınız, müşterileriniz ve hükumet… Siz sadece etkilenensiniz. Kendinizi anlattığınızı düşünürken aslında siz sadece hikayedeki figüransınız… Kendinizi ve kendinizle ilgilenmeyi ne zaman bıraktınız?

Kendini arama yoluna giren birçok kişi kurs ve seminerlerden birinden diğerine akın ediyor. Farkındalık kazanmak, bilgi edinmek, çevre edinmek için gayet uygun bir yoldur. Ama her şeyden önce kendini duymak ve ne istediğini anlamak bu yolda daha rahat ilerlemeyi sağlar. Yoğun bir bilgi yığını içinde, etkilenmeden, ne istediğini, nasıl bir değişim istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu nasıl anlayabilir ki insan. Öğrendikçe hiçbir şey bilmediği düşüncesiyle öğretiler içinde kaybolur ve yine kendini unutur. Amaç farkındalık kazanmak ve öze dönmekten, bilgi sahibi olmak için koşturmaya döner. Aslında bir eğitmenden, bir yöntemden, bir uygulamadan önce kendilerini ifade etmeye, konuşmaya, kendi düşüncelerini açıkça duymaya ihtiyaçları vardır. Ancak bu şekilde hayatlarındaki değişimin başlangıç fitili yakılabilir. Kimsenin onları anlamadığını düşündüklerinden ya da kendi düşüncelerinden çekindiklerinden, içlerindekini ifade etmekten kaçınırlar. Onun içinde “kendilerinin” farkına varmadan eğitimlerde öğrendikleri kalıba sıkışmaya çalışırlar…

Farkındalık en önemli kavram. Fark edersin ve değiştirirsin, fark edersin ve senin için doğru olanı görürsün, fark edersin ve kısır döngülerden kurtulmak için ne yapman gerektiğini anlarsın. Bütün bunlar için ilk önce zihin ve zihin oyunu nedir onu anlamak gerekmektedir. Düşündüğünüz, inandığınız her şeye tekrar bir göz atmanız gerekir… Farkındalık, zihin oyununu görmekle olur. Değişim ancak böyle başlar.

Ben bu programın adına değişim koçluğu diyorum. Amacı kendi varlığını hatırlayıp eski hayatından farklı bir hayat yaşamak isteyenlerle kahve eşliğinde sohbet etmektir. Koçluğun temeli profesyonel arkadaşlıktır. Sizi dinleyen ve hayatınıza farklı bir açıdan bakmanıza fırsat tanıyan bir arkadaştır.

Her hayatın farkındalık konusu ve dolayısıyla değişim konusu kendine hastır… İş değişikliği, ilişkilerin değişmesi, medeni durumun değişmesi, çevrenin değişmesi ya da sadece hayata bakışınızın değişmesi…

Bazen canı gönülden isteyerek, bazen de istemeden zoraki değişiklerle karşılaşabiliriz. Birlikte çalışırken istediğiniz değişikleri yapmak için nasıl bir yol haritası çizmeniz gerektiği ve kendinizi nasıl bu değişikliğe hazırlayacağınız üzerine sohbet ediyoruz. Zoraki olan değişiklerde ise, süreç içinde, dağılmadan en iyi şekilde nasıl ayak uydurabileceğinize ve değişimi nasıl pozitife çevirebileceğiniz üzerine sohbet ediyoruz. Sohbet işin görünen kısmı; asıl yapılan ise önce ne istediğinizi bulmak ve farkındalık kazanmak, sonrada uygulamaya geçmektir.

Profesyonel arkadaşlık aslında sizi sizden daha çok düşünür. Sırdaştır, yoldan çıktığınızda sizi uyarır, amacınızı hatırlatır, hayata ve olaylara farklı açılardan bakmanızı, kalıplaşmış düşüncenizi fark etmenize yardımcı olur. Bir arkadaş kendi hayat telaşından sizi doğru düzgün dinlemiyorken ya da siz de onun sorunlarıyla da ilgilenmek zorunda kalırken; koçlukta odak noktası sadece siz oluyorsunuz.

Evrensel düzende her türlü iletişim, ilişki, etkileşim alış veriş üzerine kurulmuştur. Değişim koçluğunda enerjinin iki taraf için dengeli ve akıcı olması için size verilen bilgi, ilgi ve zamana karşılık sizin de bir şeyler vermeniz, enerjinin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Bir profesyonelle çalışmanın veriş kısmı ücret ile olmaktadır ve bu, her iki taraf içinde en uygun dengelenme yoludur.

Güzelleşmek ve sağlıklı olmak için çaba, para ve zaman harcanıp özen gösterilirken; ruh güzelliği ve sağlığı hep ihmal ediliyor. Kişinin içinde bulunduğu duruma göre bir koça, bir psikoloğa ya da bir psikiyatra başvurması hayatını düzenleyebilecekken bundan itina ile kaçınılıyor. Bedensel sağlık ve güzellikle ilgilenirken ya da maddi kaygılar içinde kendinizi ihmal ederken gelecek yaşamınızdan çalıyor ve hasarlarınızı gün geçtikçe daha da derinleştiriyorsunuz.

Sadece bilgi almakla yetinmeyin. Hiçbir bilgi uygulanmadan sizin olamaz… Değişmeyi, hayatınızı değiştirmeyi istiyorsanız ve bu isteğinizde samimiyseniz artık harekete geçin…


Daha fazla bilgi ve randevu için arslaneb@gmail.com a yazabilirsiniz...



Human Design ile iİgili Hizmetler


Human Design Analizi


Doğum tarihi, saati ve doğum yeri bilgileri ile vücut haritası çıkartılır. Analiz sırasında bu harita danışana anlatılır. Analiz iki saat sürmektedir. Bazen insanlar rapor alarak bu bilgiden yararlanmak isteniyor ama ben her zaman iletişimden yanayım. Kopyala yapıştır bir bilgi yerine karşılıklı etkileşim halindeyken o an içten gelen çok anlamlı bir örnekli anlatımla karşılaşabilirsiniz… Yüz yüze ya da internet üzerinden yapılmasını öneririm.


Dönüşüm Başlasın Koçluk Programı


Amacı kendi özünüze uyanmanızdır. Değişim Koçluğundan farklı olarak kişinin Human Design vücut haritası, genel Human Design bilgileri ve sohbetle harmanlanan bir koçluk programıdır. 

Dönüşüm Başlasın Koçluk programında benim görevim, kendinizi tanıma ve zihninizdeki koşullandırmalardan arınma sürecinde size destek olmak, bilgileri hatırlatmak, deneyimlerimi paylaşmak ve zorlandığınızda tekrar yola devam etmeniz için size elimi uzatmaktır…

Bu tamamen danışanın haritasına, hayatında bulunduğu duruma, neler yapmak istediğine ve ne kadar istekli olduğuna göre değişen bir program… Her birey farklı olduğu gibi dönüşümü de farklı yolla olacaktır…

Daha fazla bilgi almak için Temmuz 2016 da yazmış olduğum Dönüşüm Başlasın Nasıl Çalışır? adlı yazıma  buradan ulaşabilirsiniz.


Çocuklar için Human Design


Human Design yeni doğan bebeğin doğal eğilimlerini size gösterir. Saf kendisi olarak doğan bebek zamanla ailesi, çevresi, aldığı eğitimlerle birlikte koşullandırılmaların etkisi altında kalır ve kendi olmamaya başlar.

Human Design analizi ile yardımcı bir araca sahip olmuş olursunuz, çünkü bu sayede çevreden gelen etkileri anlayıp, onun en doğru şekilde yetiştirmenin anahtarına sahip olursunuz. Onun doğasını öğrenmiş olursunuz. Bu yeni doğan bebeklerde olduğu kadar büyüme döneminde henüz tüm koşullandırmalarını yüklenmemiş çocukların yetiştirilmeleri için de önemlidir.

Çocuğunuzun özelliklerini anladığınız zaman onu başkaları ile ya da sosyal klişelerle karşılaştırmaktan korumuş olursunuz. Onun kendisi gibi nasıl yetiştireceğini bilerek onun için en büyük yatırımı yapmış olursunuz.


Kendi Dizaynını Yaşa Eğitimi


IHDS  (Uluslararası Human Design Okulu) nın onaylı KENDİ DİZAYNINI YAŞA Programıdır.


Amacı: kendimizi, diğerlerini tanımak ve anlamaktır. Human Design eğitiminin temeli ve başlangıcıdır.


Kişinin kendisinin, yakın çevresi ile olan ortak ya da farklı özelliklerini, hayatın akışını ve düzenini daha kolay anlayabilmesi içindir. 

Analizini yaptırmış, kendi gerçeğini öğrenmiş kişi için artık bununla yaşamayı öğrenme zamanıdır. Bu programda Human Design Sistemi temel bilgileri verilir ama bu bir eğitim programı değildir, destek programıdır. 

Daha fazla bilgi ve randevu için arslaneb@gmail.com adresine yazabilirsiniz...


Hakkımda


EBRU ARSLAN KİMDİR?

1979da Ordu’da doğdum. İTÜ Fizik Mühendisliğinde okudum ve daha sonrasında ise sağlık sektöründe 9 yıl çalıştım…  Bütün bu süreç kendini tanımayan, bilmeyen Ebru’nun yaşadığı şeylerdi.

3/5 Duygusal Manifestor olarak doğmayı seçmişim. Başlatıcı, yapıcı olan Ebru çocukluk yıllarından itibaren kabul edilebilmek için içine kapanmaya ve pasif ama agresif bir rolü oynamaya başladı. Yıllar geçtikçe bu daha da derinleşti… Lise, üniversite, iş hayatında…  
Tarihler 2007yi göstermeye başladığında bendeki değişme kıvılcımları çakmaya başladı. Artık uyumlu olmak ya da kendimi kabul ettirmek için pasif kalmak bana ağır gelmeye başlamıştı. İçimdeki bu sıkışmışlık hissi gün geçtikçe büyümeye başladı ama ne olduğunu da anlamıyordum, dilimde sürekli ”değişmek istiyorum, hayatımı değiştirmek istiyorum” sözleri dolanıyordu. 2008 de bu durum daha da arttı ve artık bu duygudan, bu sıkışmışlıktan kurtulmak için arayışa başladım. Ruhsal ve kişisel gelişim kitapları okumaya başladım. Bireysel seanslar, enerji uygulamaları, enerji uygulayıcılığı, seminerler, kitaplar ama her şeyin etkisi çok kısa süreliydi,  çabuk geçiyor ve arayışım “yok bu değil” ile sonuçlanıyordu…

2009da Human Design Sistemi ile tanıştım. Çok apar topar olmuştu ama herhalde hayatımı değiştiren olay işte buydu… İlk bana kendim anlatıldığında hem çok şaşırdım, hem çok mutlu oldum; bir yandan da yok canım daha neler dedim. Kabul etmem çok kolay olmadı. 30 yaşına kadar hayatım hep beklemekle geçmiş, birileri benim için bir şeyler yapacak, sunacak diye sadece beklemiştim ve bana deniyor ki “ne istiyorsan onu yapabilecek gücün var, sadece bilgi ver ve yap,  sana bir şeylerin sunulmasını bekliyorsan yaşam seni cezalandıracak ve sana hiçbir şey gelmeyecek” denildi…  O güne kadar hayatımdaki en temel şeydi beklemek. Gerçekten de bana hiçbir zaman bir şey sunulmadı, onun için vasat, sorunlu ve sinir harbi içinde geçen bir hayatım oldu. İnsanın kendisinden 180 derece farklı bir hayatı yaşaması o kadar ilginçti ki… Bana anlatılanlar hayatımdan çok farklıydı ama içimde bir şeylerle rezonansa geçmişti.  Daha önceki yıllarda okuduğum, dinlediğim öğrendiğim şeylerle bağlantıları o kadar sağlamdı ki. Tek sorun vardı: nasıl kendimi yaşayacaktım? Türkiye’de o yıllarda uzman yoktu ve bunu tek başıma yapmaya çalıştım. Human Design Sistemi ilgimi çok çekti; kitaplar alıp okumaya ve daha derinini öğrenmeye başladım. Bir şeyleri tek başına yapabilme, öğrenebilme ve aşabilme özelliklerim en çok bu dönemde işime yaradı. Bir başkası bunu tek başına yapamazdı.

Bu süreçte kendi karar verme sistemim ile ilk önce işimden ayrıldım, koçluk eğitimi aldım. Sonra Human Design konusunda uzmanlaşmak istediğime karar verdim. IHDS’den (International Human Design School) eğitim almaya başladım ve IHDS Sertifikalı Rehber oldum.

Ben ilk aşamalarda çok zorlandım; eski alışkanlıklara, eski çevrenizin sizi tanıyış şeklini ve eski seni istiyoruz baskılarına karşı koymak çok kolay bir şey değil… Farklılığını yaşamak, homojen düzenin dışına çıkmak, koşullandırmalardan sıyrılmak, kendini yaşamak çalışma istiyor, azim istiyor, dirayet istiyor. İşte bu DÖNÜŞÜM sürecine hazır olanların elinden tutmak ve yalnız olmadıklarını hatırlatmaya karar verdim. Koçluk ve rehberlik çalışmalarıma 2013 yılından beri devam ediyorum…

Umarım sizlerde kendi yolunuzu bulur ve özünüze dönebilirsiniz…


Haberler



Cosmopolitan Shopping 2017 yaz sayısında yayınlandı





Türkiye’nin ilk online dergisi trendEra Haziran 2017 sayısında yayınlandı





İletişim


İletişim için







Human Design Sistemi


Human Design ile ilgili birçok kaynak bulabilirsiniz. Tiplerden, merkezlerden, kapılardan, kanallardan, profillerden ve diğer bütün kavramlardan bahsedilir. Her yerde anlatıldığı için ben tekrar aynı şeyleri anlatmayı tercih etmiyorum.

Blog’umda, Human Design’ın kullanımını ve kendi deneyimlerimi paylaştığım yazılara ulaşabilirsiniz.

Human Design Sistemi kişiye kendini anlatır. Peki, bu ne demektir?
  •         Kişinin karakter özelliklerini anlatır,
  •         Hayatta nasıl ilerlemesinin o ve bütün için doğru olacağını anlatır,
  •         Zihin oyunlarını yani açıklıklarını anlatır;
  •         Kişi için önemli yeteneklerini, özelliklerini ve onları nasıl doğru kullanacağını anlatır,
  •         Yaşamda yaşadığı sıkışmışlığın nedeni ve nasıl aşılacağını anlatır,
  •         Doğru kararı nasıl vereceğini anlatır,
  •      Sonuçta nasıl öze döneceğini ve kaliteli bir hayat yaşayacağını anlatır.

İnsanlar genelde internetten haritasını indirip, kitaplardan ya da web sayfalarından yararlanarak kendisi ile ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. Çok iyi de yapıyorlar ama Human Design için en önemli nokta bilgiyi hayata geçirmek. İnternete tanıtım amacı ile konulan bilgilerin ya da yıllarca süren eğitimler yerine tek bir kitapta anlatılan bilgi ne kadar yeterlidir ve nasıl hayata geçirebilirsiniz?

Bir kitapta bir jeneratörün nasıl olduğu anlatılır ama neden orada anlatılandan farklı kişi olduğu tam anlatılmaz. Bütün bunlar sadece okuyarak anlaşılabilecek bilgiler değildir. Ra Uru Hu bir konuşmasında insanların bu bilgi için para ve zaman ayırmak zorundalar demişti. Kendine yatırım yapan, değer veren ve gerçekten öze dönmek konusunda samimi olan insan için gerçek anlamda bir kılavuz ve çok derin bir bilgidir. Anlaşılması deneyimle ve sistemi bilen birinin rehberliği ile olur. Ödediğiniz para harcadığınız zaman kendiniz içindir. Hayatınıza verdiğiniz önemi ve değeri gösterir…


Human Design ile ilgili yaptığım çalışmalara Hizmetlerimiz Bölümünden ulaşabilirsiniz.